Uşak’ta kültürel araştırmalar yürüten Uşak Tanıtım ve Kültür Gönüllüleri Derneği (UTKGD), Eşme ilçesi yakınlarında yaptığı saha çalışmaları sırasında ilginç kaya figürleriyle karşılaştı. Dernek adına sahayı inceleyen Alp Arslan Dur’un sosyal medya hesabından paylaştığı bilgilere göre, bölgedeki iki farklı kaya yüzeyinde Türk tarihine atıf yapan bazı simgeler yer alıyor.
Paylaşıma göre yüzeylerden biri, olası bir savaş sahnesi içeriyor. Diğerinde ise deve figürüyle birlikte “kaz ayağı” olarak bilinen geleneksel bir Türk tamgası bulunuyor. Her iki pano da, bölgedeki Oğuz izlerine dikkat çekilmesine neden oldu.
Yayı geriye çeviren süvari: Savaş taktiğine işaret mi?
Paylaşımda aktarıldığına göre, ilk yüzeydeki figürler arasında atlılar, okçular ve sancak taşıyan karakterler bulunuyor. En dikkat çekici detay ise yayı geriye çevirerek ok atan bir süvari figürü. Bu sahne, paylaşımda “sahte ricat” olarak bilinen ve Türk savaş tarihinde önemli yeri olan bir taktikle ilişkilendiriliyor. Yani düşmanı geri çekiliyormuş gibi yapıp pusuya düşürme stratejisiyle.
Ancak bu yorum, figürün neyi temsil ettiğine dair kişisel bir değerlendirme olarak kalıyor. Söz konusu figür, bağımsız bir bilimsel doğrulama sürecinden geçmiş değil.
Kaz ayağı tamgası ve deve figürü: Göç yollarına işaret olabilir
İkinci kaya yüzeyinde ise üç adet kaz ayağı şeklinde tamga ile birlikte bir deve figürü yer alıyor. Alp Arslan Dur’un yorumuna göre, bu tür işaretler geçmişte oba yerlerinin veya ticaret güzergâhlarının simgesi olarak kullanılıyordu. Kaz ayağı tamgası ise, birçok Oğuz boyu tarafından kullanılan ortak bir kültürel sembol.
Benzer işaretlere Uşak’taki Tarihî İnay Hanı çevresinde de rastlanmış olması, bu hattın göçebe topluluklar için önemli bir geçiş ya da konaklama noktası olduğunu düşündürüyor.
Mitolojik çağrışımlar da içeriyor olabilir
Kaz ayağı motifleri eski Türk kültüründe koruyucu izler, kuş ongunları veya kutsal simgeler olarak görülüyordu. Develer ise yalnızca taşıma hayvanı değil, aynı zamanda uzun ömür ve bereketin sembolü sayılıyordu. Bu bağlamda, kaya yüzeyine kazınan figürlerin yalnızca fiziksel değil, sembolik anlamlar taşıdığı da yorumlarda yer aldı.
Konum gizli tutuluyor, resmi açıklama yok
Figürlerin bulunduğu alanın konumu, doğrudan zarar görmesini engellemek amacıyla açıklanmadı. Aynı şekilde, keşif henüz akademik bir makale ya da arkeolojik kazı raporuyla desteklenmiş değil. Ancak UTKGD tarafından paylaşılan bilgiler, Uşak’ın kültürel mirasına dair yeni soruları da beraberinde getiriyor.
Keşif, Uşak’ın kültürel kimliğine yeni bir pencere açıyor
UTKGD tarafından yapılan bu tespit, Uşak’ın Anadolu’daki erken Türk izleri açısından önemli bir geçiş noktası olabileceğini düşündürüyor. Kaya yüzeylerinde yer alan figürler, yalnızca birer çizimden ibaret değil; Oğuz mitolojisi, savaş taktikleri ve damga kültürüne dair semboller barındırıyor. Paylaşıma göre bu keşif, Batı Anadolu’da Türk izlerini belgeleyen yeni bir veri olarak değerlendirilebilir.
Alp Arslan Dur, saha çalışmasında bilgi desteği sunan Kumsal Şimşek ve Mustafa Kuzucuk’a da teşekkür ederek bu sürecin ileride bilimsel içeriklerle destekleneceğini belirtti.
